Türkiye ile İsveç arasındaki NATO üyeliği görüşmeleri devam ederken, aşırı sağcı siyasetçi Rasmus Paludan’ın Kur’an provokasyonu Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İsveç’e üyelik kapılarını sonuna kadar kapatmasıyla sonuçlandı.
İsveç’in ortamı yumuşatma girişimlerine partisinin grup toplantısında tepki gösteren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Boşuna uğraşmayın, NATO’ya alınmanıza izin vermeyeceğiz” ifadelerini kullandı. Finlandiya’ya farklı bir başlık açan Erdoğan, NATO’ya üyeliklerine bakışının olumlu olduğunu söyledi.
İsveç Başbakanı Ulf Kristersson, İsveç’teki parti liderleriyle basına kapalı yaptığı görüşmenin ardından, ülkede terör örgütü PKK/YPG destekçileri tarafından düzenlenen Türkiye karşıtı provokasyonlara, Kur’an-ı Kerim’in yakılmasına ve İsveç’in NATO’ya üyelik başvuru sürecine ilişkin açıklamalarda bulunmuştu. Son birkaç haftadır Stockholm’de yaşanan olayların İsveç’in güvenliğini ne kadar karmaşık hale getirdiğinin ortada olduğunu dile getiren Kristersson, şunları kaydetmişti: “Cumhurbaşkanı Erdoğan’a benzetilen bir oyuncak kuklanın ayağından asıldığını ve ardından Türkiye’nin Stockholm Büyükelçiliği önünde Kur’an-ı Kerim’in yakıldığını gördük. İsveç’te son birkaç haftadır yasal olmasına rağmen küçük grupların ve bireylerin yaptığı eylemler, dezenformasyon kampanyasına dönüştü. İsveç’i İslam düşmanı bir ülke gibi gösterdi. Bunun, İsveç’in dünyadaki imajı ve yurt dışındaki İsveçlilerin güvenliği için nasıl riskli ve büyük sonuçlar doğurabileceğini gördük.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 23 Ocak’ta Kabine toplantısının ardından yaptığı açıklamada “Türkiye Cumhuriyeti’nin veyahut Müslümanların dini inancına saygı göstermiyorsanız, bizden de NATO konusunda herhangi bir destek göremeyeceksiniz” açıklamasını yapmıştı.
Daha sonra 29 Ocak Ocak’ta Bilecik Vezirhan’da “Kökümüz Mazide, Gözümüz Atide” programı kapsamında gençlerle bir araya gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan,”Biz icabında Finlandiya’yla ilgili farklı bir mesaj verebiliriz. Finlandiya’yla ilgili farklı mesajı verdiğimiz zaman İsveç şok olacak.” ifadelerini kullanmıştı.
İsveç Dışişleri Bakanı Tobias Billström, “İsveç hükümeti olarak hem İsveç’te ifade özgürlüğü olduğunu hem de bu eylemi yapan kişilerin yanında olmadığımızı çok açık belirttik. Bu, sorumluluğunu alacağımız bir şey” demişti.
