YALAN SÖYLEMEK ORUCU BOZAR MI? Diyanet'e göre yalan söylemek orucu bozar mı?

Yalan söylemek, fıkıh kaynaklarına göre orucu bozan fiillerden sayılmaz. İslam hukukunda orucu bozan temel şeyler yemek, içmek ve cinsel ilişkidir. Yalan ise dil ile işlenen bir günah olduğu için orucun teknik olarak bozulmasına yol açmaz.Yalan söylemek, manevi anlamda oruca büyük zarar verir. Hadislerde, oruç tutarken bilerek yalan söylemenin sevabı yok ettiği vurgulanır. Peygamber Efendimiz’in “Her kim yalan söylemeyi ve onunla amel etmeyi bırakmazsa, Allah onun yemesini içmesini bırakmasına ihtiyaç duymaz” şeklindeki sözü, orucun sadece bedensel açlık olmadığını gösterir. Yalan söylemek, ibadetin özündeki ahlaki arınma hedefine ters düşer. Bu yüzden oruçlu kimse, dilini her türlü kötü sözden korumalı ve dürüstlüğe sıkı sıkıya sarılmalıdır. ORUÇLUYKEN YALAN SÖYLEMEK ORUCU BOZAR MI? Oruçlu iken yalan söylemek, fıkhi açıdan orucu bozmaz. Yani yalan söyledi diye kaza veya kefaret orucu tutma zorunluluğu doğmaz. Buna rağmen yalan söylemek, dinen haram olup sevabı tamamen silme riski taşır. Oruç, fiziksel açlığın yanı sıra nefsi terbiye etmeyi ve ahlaki gelişimi amaçlar. Bu yüzden oruçlu halde yalan söylemek, tutulan orucun maneviyatına gölge düşürür. Alimlere göre, günahlardan kaçınmayan kişinin orucu, Allah katında değerini kaybedebilir. Gün boyu aç kalmak, aslında kişinin nefsini kontrol etmesi için bir eğitimdir. Yalan bu eğitimi sekteye uğratır. Dolayısıyla oruçlu iken dürüst davranmak, ibadetin ruhunu korumak açısından son derece önemlidir. RAMAZAN ORUCUNDA YALAN SÖYLEMEK ORUCU BOZAR MI? Ramazan orucunda da yalan söylemek orucu geçersiz kılmaz. Diyanet’in açıklamalarına göre, bir kimse ramazan boyunca yalan söylese dahi orucu bozulmuş sayılmaz. Fakat ramazan orucu, diğer zamanlara göre manevi açıdan daha hassas bir dönemdir. Bu ayda tutulan oruç, sadece aç kalmak değil, aynı zamanda kötü alışkanlıklardan arınmak için de büyük bir fırsat sunar. Yalan söylemeye devam eden kişi, ramazan orucunun faydasından mahrum kalır. Alimler, günahların oruç üzerindeki etkisini “sevabını tüketir” şeklinde yorumlar. Bu nedenle ramazan ayında oruç tutan bir müminin, ağzını yalandan sakınması çok daha önemli görülür. Böylece oruç hem farz borcu yerine getirir hem de manevi arınma sağlar. DİYANET’E GÖRE YALAN SÖYLEMEK ORUCU BOZAR MI? Diyanet İşleri Başkanlığı, yalan söylemenin orucu bozan durumlar arasında olmadığını belirtir. Oruçluyken yalan söylemek, teknik olarak orucun hükmünü geçersiz kılmadığı için ne kaza ne de kefaret gerektirir. Ancak Diyanet, yalanın büyük bir günah olduğunu ve oruçlu kişinin mutlaka uzak durması gerektiğini açıkça vurgular. Dini kaynaklarda bu tür günahların orucun sevabını yok edebileceği ifade edilir. Diyanet’e göre oruçlu halinde yalan söylemek, ibadetin manevi kazancını sıfırlayabilir. Bu sebeple orucu sadece aç kalma olarak değil, ahlaki bir terbiye süreci olarak görmek gerekir. Yalan, ibadetin getireceği güzel sonuçları engellediği için kaçınılması zorunlu bir davranış sayılır.Dört Sünni mezhebin (Hanefi, Şafiî, Maliki ve Hanbeli) çoğunluk görüşü, yalan söylemenin orucu bozmayacağı yönündedir. Yani bu mezheplere göre, oruçlu halde yalan söyleyen kişi orucunu kaza etmek zorunda kalmaz. Ancak bu durum, yalanın masum olduğu anlamına gelmez. Bütün mezhepler, yalan söylemenin oruç sevabını büyük ölçüde azaltacağını belirtir. Az sayıda alim, yalan gibi kasıtlı işlenen her günahın orucu bozacağı fikrini savunmuş olsa da bu görüş genel kabul görmemiştir. Yaygın anlayışta, orucu bozan fiiller mideye giren şeyler ve cinsel ilişkidir. Yalan, dilin işlediği bir günah olduğundan orucun maddi şartlarını ihlal etmez, ama manevi boyutunu zedeler. YALAN SÖYLEMEK ORUÇ SEVABINI AZALTIR MI? Yalan söylemek oruç sevabını azaltır. Fıkhi hükümde orucu bozmasa da manevi hükümde ciddi zarara yol açar. Orucun asıl amacı sadece aç kalmak değil, aynı zamanda nefsin kötü eğilimlerini dizginlemektir. Yalan, bu eğilimleri körükleyen bir davranış olduğu için sevabı doğrudan etkiler. Alimlere göre, ibadet sırasında işlenen günahlar, ibadetin mükafatını törpüleyerek bazen tamamen yok eder. Özellikle yalan söylemek, kişinin ahlaki duruşunu zayıflatır ve oruçtaki sabır ve dürüstlük eğitimini anlamsız hale getirir. Bu nedenle, oruçlu halde yalan söylemekten kaçınmak, hem ibadetin samimiyetini korur hem de manevi kazancın devamlılığını sağlar.YALAN SÖYLEMEK ORUCUN SEVABINI ALIR MI?Bilerek ve kasten yalan söylemek, orucun sevabını tamamen ortadan kaldırabilir. Hadislerde, yalanın oruçta sevabı götürdüğü açıkça vurgulanır. Özellikle sürekli yalan konuşmak veya bu davranışı önemsememek, orucun manevi değerini yok eder. Bazı alimler, bu durumda orucun şeklen doğru olsa bile Allah katında kabul görmeyebileceğini dile getirir. Bu görüş, Peygamber Efendimizin “Allah’ın yemesine içmesine ihtiyacı yoktur” hadisine dayanır. Yani yalan söyleyen kimsenin aç kalmasındaki hikmet boşa gider. Sonuç olarak oruç, günahlardan uzak kalmayı hedefleyen bir ibadettir ve yalan, oruçtan beklenen bütün manevi faydayı tüketme potansiyeline sahiptir. YALA

YALAN SÖYLEMEK ORUCU BOZAR MI? Diyanet'e göre yalan söylemek orucu bozar mı?
reklam
Yalan söylemek orucu bozar mı?

Yalan söylemek, fıkıh kaynaklarına göre orucu bozan fiillerden sayılmaz. İslam hukukunda orucu bozan temel şeyler yemek, içmek ve cinsel ilişkidir. Yalan ise dil ile işlenen bir günah olduğu için orucun teknik olarak bozulmasına yol açmaz.

Yalan söylemek, manevi anlamda oruca büyük zarar verir. Hadislerde, oruç tutarken bilerek yalan söylemenin sevabı yok ettiği vurgulanır. Peygamber Efendimiz’in “Her kim yalan söylemeyi ve onunla amel etmeyi bırakmazsa, Allah onun yemesini içmesini bırakmasına ihtiyaç duymaz” şeklindeki sözü, orucun sadece bedensel açlık olmadığını gösterir. Yalan söylemek, ibadetin özündeki ahlaki arınma hedefine ters düşer. Bu yüzden oruçlu kimse, dilini her türlü kötü sözden korumalı ve dürüstlüğe sıkı sıkıya sarılmalıdır. ORUÇLUYKEN YALAN SÖYLEMEK ORUCU BOZAR MI? Oruçlu iken yalan söylemek, fıkhi açıdan orucu bozmaz. Yani yalan söyledi diye kaza veya kefaret orucu tutma zorunluluğu doğmaz. Buna rağmen yalan söylemek, dinen haram olup sevabı tamamen silme riski taşır. Oruç, fiziksel açlığın yanı sıra nefsi terbiye etmeyi ve ahlaki gelişimi amaçlar. Bu yüzden oruçlu halde yalan söylemek, tutulan orucun maneviyatına gölge düşürür. Alimlere göre, günahlardan kaçınmayan kişinin orucu, Allah katında değerini kaybedebilir. Gün boyu aç kalmak, aslında kişinin nefsini kontrol etmesi için bir eğitimdir. Yalan bu eğitimi sekteye uğratır. Dolayısıyla oruçlu iken dürüst davranmak, ibadetin ruhunu korumak açısından son derece önemlidir. RAMAZAN ORUCUNDA YALAN SÖYLEMEK ORUCU BOZAR MI? Ramazan orucunda da yalan söylemek orucu geçersiz kılmaz. Diyanet’in açıklamalarına göre, bir kimse ramazan boyunca yalan söylese dahi orucu bozulmuş sayılmaz. Fakat ramazan orucu, diğer zamanlara göre manevi açıdan daha hassas bir dönemdir. Bu ayda tutulan oruç, sadece aç kalmak değil, aynı zamanda kötü alışkanlıklardan arınmak için de büyük bir fırsat sunar. Yalan söylemeye devam eden kişi, ramazan orucunun faydasından mahrum kalır. Alimler, günahların oruç üzerindeki etkisini “sevabını tüketir” şeklinde yorumlar. Bu nedenle ramazan ayında oruç tutan bir müminin, ağzını yalandan sakınması çok daha önemli görülür. Böylece oruç hem farz borcu yerine getirir hem de manevi arınma sağlar. DİYANET’E GÖRE YALAN SÖYLEMEK ORUCU BOZAR MI? Diyanet İşleri Başkanlığı, yalan söylemenin orucu bozan durumlar arasında olmadığını belirtir. Oruçluyken yalan söylemek, teknik olarak orucun hükmünü geçersiz kılmadığı için ne kaza ne de kefaret gerektirir. Ancak Diyanet, yalanın büyük bir günah olduğunu ve oruçlu kişinin mutlaka uzak durması gerektiğini açıkça vurgular. Dini kaynaklarda bu tür günahların orucun sevabını yok edebileceği ifade edilir. Diyanet’e göre oruçlu halinde yalan söylemek, ibadetin manevi kazancını sıfırlayabilir. Bu sebeple orucu sadece aç kalma olarak değil, ahlaki bir terbiye süreci olarak görmek gerekir. Yalan, ibadetin getireceği güzel sonuçları engellediği için kaçınılması zorunlu bir davranış sayılır.
Dört Sünni mezhebin (Hanefi, Şafiî, Maliki ve Hanbeli) çoğunluk görüşü, yalan söylemenin orucu bozmayacağı yönündedir. Yani bu mezheplere göre, oruçlu halde yalan söyleyen kişi orucunu kaza etmek zorunda kalmaz. Ancak bu durum, yalanın masum olduğu anlamına gelmez. Bütün mezhepler, yalan söylemenin oruç sevabını büyük ölçüde azaltacağını belirtir. Az sayıda alim, yalan gibi kasıtlı işlenen her günahın orucu bozacağı fikrini savunmuş olsa da bu görüş genel kabul görmemiştir. Yaygın anlayışta, orucu bozan fiiller mideye giren şeyler ve cinsel ilişkidir. Yalan, dilin işlediği bir günah olduğundan orucun maddi şartlarını ihlal etmez, ama manevi boyutunu zedeler. YALAN SÖYLEMEK ORUÇ SEVABINI AZALTIR MI? Yalan söylemek oruç sevabını azaltır. Fıkhi hükümde orucu bozmasa da manevi hükümde ciddi zarara yol açar. Orucun asıl amacı sadece aç kalmak değil, aynı zamanda nefsin kötü eğilimlerini dizginlemektir. Yalan, bu eğilimleri körükleyen bir davranış olduğu için sevabı doğrudan etkiler. Alimlere göre, ibadet sırasında işlenen günahlar, ibadetin mükafatını törpüleyerek bazen tamamen yok eder. Özellikle yalan söylemek, kişinin ahlaki duruşunu zayıflatır ve oruçtaki sabır ve dürüstlük eğitimini anlamsız hale getirir. Bu nedenle, oruçlu halde yalan söylemekten kaçınmak, hem ibadetin samimiyetini korur hem de manevi kazancın devamlılığını sağlar.YALAN SÖYLEMEK ORUCUN SEVABINI ALIR MI?Bilerek ve kasten yalan söylemek, orucun sevabını tamamen ortadan kaldırabilir. Hadislerde, yalanın oruçta sevabı götürdüğü açıkça vurgulanır. Özellikle sürekli yalan konuşmak veya bu davranışı önemsememek, orucun manevi değerini yok eder. Bazı alimler, bu durumda orucun şeklen doğru olsa bile Allah katında kabul görmeyebileceğini dile getirir. Bu görüş, Peygamber Efendimizin “Allah’ın yemesine içmesine ihtiyacı yoktur” hadisine dayanır. Yani yalan söyleyen kimsenin aç kalmasındaki hikmet boşa gider. Sonuç olarak oruç, günahlardan uzak kalmayı hedefleyen bir ibadettir ve yalan, oruçtan beklenen bütün manevi faydayı tüketme potansiyeline sahiptir. YALAN SÖYLEMEK ORUCA ZARAR VERİR Mİ? Evet, yalan söylemek oruca manevi anlamda ciddi zarar verir. Yeme ve içme gibi orucu bozan fiillerle aynı kategoride yer almasa da ruhunu zedeler. Oruç, müminin yalnızca midesini değil kalbini ve dilini de arındırmayı amaçlar. Yalan söylemek bu arınmaya engel olur. Bir gün boyunca aç kalmak, sabır ve tevazu gibi erdemleri geliştirmeyi hedeflerken, yalan tüm bu çabayı gölgede bırakır. Alimler, günahların oruç ibadetinin etkisini azalttığını ve kişinin manevi kazancını elinden aldığını sık sık dile getirir. Dolayısıyla yalan, doğrudan orucun geçerliliğini değil, ruhunu ve derin anlamını tahrip eder.
Yalan söylemek, orucun Allah katında kabul edilmemesine yol açabilir. Her ne kadar oruç, fiziksel boyutta tutulmuş olsa da manevi boyutta büyük bir eksikliğe neden olur. Peygamber Efendimizin bu konudaki uyarısı oldukça nettir. Yalan, ibadetin özündeki samimiyetle bağdaşmaz. Bu yüzden alimler, yalan söylemenin orucu fiilen bozmadığını fakat kabulünü tehlikeye attığını belirtir. “Kabul” meselesi, Allah’ın rızasını kazanmakla ilgilidir. Bir kimse, oruçlu olmasına rağmen yalan söyleyerek o rızayı yitirebilir. Bu nedenle ibadetin sadece dış şartları değil, iç dünyası da korunmalıdır. Yalan bu içsel bütünlüğü bozarak orucun makbul olmasını sekteye uğratır. YALAN SÖYLEMEK ORUÇ İBADETİNİ NASIL ETKİLER? Yalan söylemek, oruç ibadetinin ruhani ve ahlaki boyutunu zedeler. Aslında oruç, kişiyi sadece aç bırakmaktan ibaret bir ibadet değildir. Dil, göz, kulak gibi bütün uzuvların kötülükten uzak tutulması amaçlanır. Yalan söylemek, kalbin temizlenmesine engel olur ve ibadetteki arınma sürecini yarıda bırakır. Bu nedenle oruçlu bir kimse, dilini kötü sözlerden ve doğruluğa aykırı ifadelerden sakınmalıdır. İslam’da ibadet, toplumsal ve kişisel ahlakı yüceltmek için önemli bir araçtır. Yalan bu amaca doğrudan zarar verir. Bu yüzden yalan söylemeye devam eden kimse, orucun sunduğu manevi yükselişten mahrum kalır ve sadece açlık çekmekle yetinir. YALAN SÖYLEMEK ORUCU NEDEN BOZMAZ? Yalan söylemek, orucu bozan fiiller arasında sayılmaz çünkü İslam hukuku, orucu bozan şeyleri belirli fiziksel eylemlerle sınırlandırır. Yemek, içmek veya cinsel ilişki gibi fiiller orucun temel yasaklarıdır. Yalan ise dil ile yapılan ahlaki bir kusurdur. Bu sebeple fıkhen oruç bozulmuş sayılmaz. Ancak manevi açıdan ağır bir zarar verir. İbadetin özü, sadece mideyi haramdan veya yemekten korumak değil, ahlaki ve ruhani gelişimi sağlamaktır. Yalan, bu amacın önünde büyük bir engel olarak görülür. Fakat orucu “teknik anlamda” bozacak fiiller listesinde yer almadığı için yalan söyleyene herhangi bir kaza veya kefaret yükümlülüğü getirilmez. YALAN SÖYLEMEK ORUÇ KEFARETİ GEREKTİRİR Mİ? Yalan söylemek, oruç kefareti gerektirmez. Kefaret, bilerek yeme, içme veya cinsel ilişki gibi orucun asıl yasaklarını ihlal eden durumlarda söz konusudur. Yalan söylemek, orucu bozan fiiller arasında sayılmaz. Bu nedenle yalan nedeniyle kefaret ya da kaza orucu tutulması gerekmez. Ancak bu, yalanın hafif kabul edildiği anlamına gelmez. Dini açıdan büyük bir günah olan yalan, sevabı ortadan kaldırır ve orucun manevi değerini düşürür. Bazı kimseler, yalan söyledikten sonra “nasıl olsa oruç bozuldu” diyerek yeme içmeye başlayabilir. İşte o durumda oruç gerçekten bozulacağından kefaret devreye girer. Yalanın kendisi, kefaret sebebi sayılmaz ama manevi açıdan büyük bir zarar oluşturur.
Oruçlu halde yalan söylemek, İslam’da büyük günahlar arasında yer alır. Oruç, kişinin nefsini kontrol etmesini ve ahlaki açıdan kendini düzeltmesini hedefler. Yalan ise bu hedefe doğrudan aykırı bir davranış olup, müminin ağzına yakışmayan bir sözdür. Peygamber Efendimiz, yalan söylemenin ibadetin sevabını tükettiğini ifade etmiştir. Oruç tutarken yalan söylemek, ibadeti sıradan bir açlık haline indirgeyerek manevi kazancı yok eder. Ayrıca yalan, toplumdaki güven bağlarına da zarar verir ve kötü alışkanlıkların yerleşmesine yol açar. Bu yüzden oruçlu iken yalan söylemek, hem kişinin kendisine hem de çevresine yönelik olumsuz sonuçlar doğuran ağır bir günahtır. DEDİKODU YAPMAK VE YALAN SÖYLEMEK ORUCU BOZAR MI? Dedikodu ve yalan, fıkıh kitaplarında orucu bozan fiiller arasında yer almaz. Buna rağmen İslam, her iki davranışı da büyük günah olarak tanımlar. Oruçlu bir kimse, yalnızca yeme ve içmeden değil, aynı zamanda dilini bu tür kötülüklerden de korumalıdır. Dedikodu, insanların gizli yönlerini ifşa etmeye veya onları küçük düşürmeye çalışır. Yalan ise hakikati çarpıtarak kişide ahlaki bozulmaya sebep olur. Her iki eylem de oruçtan beklenen manevi arınmaya ters düşer. Alimlere göre, bu davranışlar orucun sevabını büyük ölçüde azaltır ve kişiyi Allah katında sorumlu kılar. Bu nedenle orucun manevi eğitim boyutunu zedelememek için dedikodu ve yalan sözlerden mutlaka uzak durmak gerekir. KÖTÜ SÖZ SÖYLEMEK, KÜFÜR ETMEK VE YALAN SÖYLEMEK ORUCU BOZAR MI? Kötü söz, küfür ve yalan söylemek, orucu teknik anlamda bozmaz. İslam hukukunda orucu bozan şeyler; yeme, içme ve cinsel ilişki gibi bedensel eylemlerle sınırlıdır. Fakat bu davranışlar, orucun manevi yönünü zayıflatır. Kötü söz söylemek, kalpteki öfkeyi ve nefreti körükler. Küfür etmek, kişinin saygı ve edep duygusunu yok eder. Yalan da doğruluğu ve güveni ortadan kaldırır. Oruç, hem bedeni hem de ruhu disipline etmeyi amaçladığından, bu tür çirkin sözler orucun getireceği güzel alışkanlıkları engeller. Dolayısıyla küfür, kötü söz ve yalan, orucu bozmamakla birlikte sevabını yok ederek ibadeti anlamsız bir açlık haline dönüştürür. PEYGAMBER EFENDİMİZ YALAN SÖYLEMEK VE ORUÇ KONUSUNDA NE BUYURMUŞTUR? Peygamber Efendimiz, yalan söylemenin oruç üzerindeki zararlı etkisine sık sık dikkat çekmiştir. Buhârî’de geçen hadis-i şerifte, “Her kim yalan söylemeyi ve yalanla iş yapmayı bırakmazsa, Allah onun yemesini içmesini bırakmasına gerek duymaz” şeklinde açık bir ifade bulunmaktadır. Burada anlatılmak istenen, aç kalmaktan öte bir ahlaki sorumluluktur. Yalan, ibadetin özündeki samimiyeti yok eder ve Allah katında orucun değerini düşürür. Ayrıca Efendimiz, “Oruç bir kalkandır, kötü söz söylemeyin, kavga etmeyin” şeklinde uyarılarda bulunmuştur. Bu, oruç tutan kimsenin sadece midesini değil, dilini de yanlış sözlerden sakındırması gerektiğini ortaya koyar.
Oruçlu halde yalan söylemek, ibadetin manevi kazanımlarını ortadan kaldırır. Oruç, sabır, dürüstlük ve takva gibi erdemlerin geliştirilmesi için önemli bir vesiledir. Yalan söylemekse insanın ahlaki duruşunu zayıflatır, kalbi karartır ve toplumsal güveni zedeler. Bu yüzden oruç tutarken yalandan uzak durmak, ibadetin ruhunu korumak açısından kritik önemdedir. Aksi halde gün boyunca aç kalmak, sadece bedeni yorarken ruhun kazanacağı faydayı elimizden alır. Peygamber Efendimiz, yalanın oruçtaki mükafatı sıfırladığını belirtmiş ve ibadetin Allah katında kabul görmesi için dürüstlüğün şart olduğunu vurgulamıştır. Dolayısıyla oruçlu iken yalan söylemekten kaçınmak, manevi gelişim ve Allah’ın rızası için gereklidir. YALAN SÖYLEMEK ORUCU BOZMAZSA NE ZARARI VAR? Yalan söylemek orucu fıkhi olarak geçersiz kılmasa da manevi açıdan çok büyük zararı vardır. Hadislerde, yalanın orucu içten içe çürüttüğü anlatılır. İbadetin amacı, kişinin sadece aç kalması değil, kötülüklerden arınmasıdır. Yalan söylemek, bu arınma sürecini engeller. Yeme içmeden uzak durmak fiziksel bir fedakarlıktır, fakat dilin yanlış sözden uzak kalması ruhsal bir disiplindir. Yalan, oruçtan beklenen tüm manevi faydayı yok eder ve kişiyi ahlaki olarak geriye götürür. Sonuçta aç kalınmış olur, ama kalbe ve ahlaka bir yarar sağlamaz. Böylece oruç, insanların gözünde sadece bir diyet gibi algılanır; halbuki esas amaç, ruhu temizlemektir.
Oruç bozan şeyler listesinde yalan söylemek yoktur. İslam âlimlerine göre bu liste, yeme, içme ve cinsel ilişkiyle sınırlıdır. Ayrıca besleyici enjeksiyonlar veya orucu bozacak miktarda kusma gibi belirli tıbbi durumlar da vardır. Yalan ise dilde gerçekleşen bir günah olduğundan, “orucu bozar” kapsamına girmez. Bu nedenle yalan söylemekten dolayı kaza ya da kefaret orucu tutulması gerekmez. Fakat oruç, sadece dış eylemlerde değil, içsel ve ahlaki boyutta da hassasiyet gerektirir. Bu yüzden yalan, orucun sevabını zayıflatıp manevi niteliğini öldürür. Orucun kabulü için niyet ve samimiyet esastır. Yalan, bu samimiyeti yok ettiği için manen büyük zarar oluşturur. YALAN SÖYLEMEK ORUCU BOZAR DİYEN ALİMLER VAR MI? Tarih boyunca az sayıda alim, yalan söylemek gibi her türlü haram fiilin orucu bozacağını savunmuştur. Örneğin Zahiri mezhebinden İbn Hazm, kasıtlı işlenen her günahın orucu da bozacağını ileri sürmüştür. Ayrıca erken dönem alimlerinden Süfyan es-Sevrî ve Evzâî, yalan söylemek ve gıybet gibi fiillerin orucu geçersiz kılacağını ve bu durumda kaza gerekeceğini öne sürmüştür. Ancak bu görüşler yaygın kabul görmemiştir. Dört Sünni mezhep, yalanı oruç bozan fiillerden saymaz. Yalanın büyük bir günah olduğu konusunda herkes mutabıktır, fakat fıkhi açıdan orucu bozmadığı kabul edilir. Bu nedenle ana akım görüş, yalanın orucu geçersiz kılmayacağı, ama sevabını yok edeceği yönündedir.Kaynak: diyanet.gov.tr